
Geçmiş korkularımızdan kurtulabilir miyiz? Geçmişte yaşadığımız travmalar bazılarımızın hayatında çok büyük sorunlara yol açabiliyor. Bu makalede bilim insanlarının fareler üzerinde yaptığı çalışma sonucunda geçmiş korkularımızdan kurtulabileceğimize dair bir ışık yer alıyor. Keyifli okumalar…
Beyin geçmiş korku anılarını nasıl depolar? Geçmiş korku hafızası, geçmişteki – birkaç aydan on yıllar öncesine kadar – travmatik olayların hatırlanmasıdır. Nature Neuroscience dergisinde yayınlanan Kaliforniya Üniversitesi, Riverside’da yapılan bir fare çalışması, beynin geçmiş korku hafızasını hangi temel mekanizmalarla pekiştirdiğini ortaya koymuştur.
Çalışma, geçmişte oluşan korku anılarının prefrontal korteks ya da PFC’deki bellek nöronları arasındaki bağlantılarda kalıcı olarak depolandığını gösteriyor.
Korku hafıza nöronları

Çalışmayı yöneten moleküler, hücre ve sistem biyolojisi doçenti Jun-Hyeong Cho, “Travmatik olaylardan sonra aşamalı olarak güçlenen prefrontal hafıza devreleridir ve bu güçlenme, korku anılarının kalıcı depolama için serebral kortekste stabilize formlara nasıl olgunlaştığı konusunda kritik bir rol oynamaktadır” dedi. “Benzer bir mekanizma kullanılarak, korkuyla ilgili olmayan diğer uzak anılar da PFC – Prefrontal Cortex’de kalıcı olarak depolanabilir.”
Beyin, yakın ve geçmiş korku anılarını depolamak için farklı mekanizmalar kullanır. Önceki çalışmalar, korku belleğinin ilk oluşumunda hipokampüsün yer aldığını, ancak zamanla giderek olgunlaştığını ve hipokampüse daha az bağımlı hale geldiğini ileri sürmüştür. Artık pek çok araştırma yakın zamandaki korku hafızasının nasıl depolandığını açıklıyor, ancak beynin uzak korku anılarını nasıl pekiştirdiği tam olarak anlaşılabilmiş değil.
Araştırmacılar, önceki çalışmalarda uzak hafıza konsolidasyonunda rol oynayan serebral korteksin bir parçası olan PFC’ye odaklandılar.
Cho, “PFC içinde hafıza nöronları olarak adlandırılan küçük bir sinir hücresi veya nöron grubunun ilk travmatik olay sırasında aktif olduğunu ve uzak korku hafızasının hatırlanması sırasında yeniden aktive olduğunu gördük” dedi. “PFC’deki bu hafıza nöronlarını seçici olarak inhibe ettiğimizde, farelerin uzak korku hafızasını hatırlamasını engelledi, ancak yeni korku hafızasını hatırlamadı, bu da PFC hafıza nöronlarının uzak korku anılarının hatırlanmasında kritik bir rol oynadığını gösteriyor.”
Deneylerde fareler bağlam adı verilen bir ortamda tiksindirici bir uyaran aldılar. Tiksindirici uyarıcıyı bağlamla ilişkilendirmeyi öğrendiler. Bir ay sonra aynı bağlama maruz kaldıklarında, fareler tepki olarak dondular ve bu da uzak korku anılarını hatırlayabildiklerini gösterdi. Araştırmacılar, prefrontal bellek devreleri olarak adlandırılan PFC’deki bellek nöronları arasındaki bağlantıların (sinapslar), korku öğrenildikten sonra zamanla kademeli olarak güçlendiğini ve bu güçlenmenin PFC’nin uzak korku anılarını kalıcı olarak depolamasına yardımcı olduğunu gösterdi.
Daha sonra, farelerdeki uzak korku hafızasını söndürmek için, araştırmacılar fareleri tekrar tekrar aynı korkuyu öngören bağlama maruz bıraktılar, ancak tiksindirici uyaran olmadan. Sonuç, bağlama verilen korku tepkisinin azalması oldu.
Cho, “İlginç bir şekilde, geçmiş korku belleğinin yok olması, daha önce geçmiş korku belleğini depolamak için güçlendirilmiş olan prefrontal bellek devrelerini zayıflattı” dedi. “Dahası, PFC hafıza devrelerinin güçlenmesini engelleyen diğer manipülasyonlar da geçmiş korku hafızasının hatırlanmasını engelledi.”
Cho, korku belleği konsolidasyonundaki düzensizliğin TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)’de kronik uyumsuz korkuya yol açabileceğini ve bu durumun hayatlarının bir döneminde nüfusun yaklaşık %6’sını etkilediğini açıkladı.
“TSSB hastalarının geçmişte oluşan korku anılarından muzdarip olduğu düşünüldüğünde, çalışmamız TSSB hastalarında kronik korkuyu bastırmak için terapi stratejileri geliştirmeye yönelik önemli bir ışık tutuyor” dedi.
Cho’nun ekibi daha sonra prefrontal hafıza devrelerini seçici olarak zayıflatmayı ve bu manipülasyonun uzak korku anılarının hatırlanmasını bastırıp bastırmadığını incelemeyi planlıyor.
Cho, “Sonuçların TSSB ve korkuyla ilgili diğer bozukluklarda daha etkili bir müdahale geliştirilmesine katkıda bulunmasını bekliyoruz” dedi.
Çalışma, Ulusal Ruh Sağlığı Enstitüleri tarafından sağlanan hibelerle desteklendi.
Cho’ya çalışmada Ji-Hye Lee, Woong Bin Kim ve Eui Ho Park eşlik etti.
Makalenin başlığı “Uzak Bağlamsal Anılar için Neokortikal Sinaptik Engramlar”.
Kaynaklar:
- https://news.ucr.edu/articles/2022/12/23/how-brain-stores-remote-fear-memory
- https://www.nature.com/articles/s41593-022-01223-1