Bir gece rüyasında kelebek olduğunu gören ve uyandığında insan olduğunu hatırlayan bir düşünürün hikayesi veya Matrix filmindeki insanların makineler için bir enerji kaynağı olarak kullanıldığı distopik senaryolar… Yapay zeka ve insan bilinci üzerine düşünürken zihnimizde canlanan bu imgeler, bilim ve felsefenin kesişim noktasında yer alır. Ancak ya senaryonun ilk taslağında makinelerin insan beynini bir işlemci, yani bilgisayarın beyni olarak kullandığı fikir gerçeğe dönüşmeye başlarsa? İşte tam da burada, biyobilgisayar teknolojisi devreye giriyor. (Barış Özcan)
Yazıyı okumak yerine dinlemek isterseniz, aşağıda linki bulunan içerik google notebooklm yapay zeka aracı tarafından otomatik olarak oluşturulmuştur.
Dünyanın İlk Ticari Biyolojik Bilgisayarı
Dünyanın ilk ticari biyolojik bilgisayarı olarak tanıtılan CL1, insan beyni hücrelerini kullanarak hesaplama yapma potansiyelini gerçeğe dönüştüren önemli bir adım. Avustralyalı Cortical Labs girişimi tarafından geliştirilen ve Mobil Dünya Kongresi’nde tanıtılan bu sistem, “Sentetik Biyolojik Zeka (Synthetic Biological Intelligence – SBI)” olarak adlandırılıyor ve yapay sinir ağlarının ötesine geçen organik bir hesaplama kapasitesi sunuyor.
Biyobilgisayar Nedir ve Nasıl Yapılır?
Geleneksel bilgisayarlar silikondan yapılmış transistörler kullanırken, biyobilgisayarlar adından da anlaşılacağı gibi biyolojik materyalleri temel alıyor. CL1 örneğinde, bu materyal laboratuvarda yetiştirilmiş insan beyni hücreleri, yani nöronlar. Bu tasarıma “wetware” (ıslak donanım) denmesi de buradan geliyor, çünkü silikon yerine canlı hücreler içeriyorlar.
Peki, bu nöronlar nasıl elde ediliyor? Öyle Matrix’teki gibi cam küvetlerde yüzen insan bedenlerinden doğrudan alınan hücreler değiller şimdilik. Bu biyobilgisayarların içindeki nöronlar aslında kök hücrelerden türetiliyor. Vücudumuzda bulunan, örneğin cilt veya kan hücreleri gibi olgunlaşmış hücreler, genetik yeniden programlama yoluyla indüklenmiş ploripoten kök hücrelere dönüştürülüyor. Bu kök hücreler, vücudun farklı türde hücrelerine dönüşebilme yeteneğine sahip. Bu dönüşüm süreci, Kyoto Üniversitesi’nden Nobel ödüllü Shinya Yamanaka’nın fare hücreleriyle yaptığı ve insan hücrelerinde de işe yarayan bir yöntemle mümkün hale geldi.
Kan veya deri hücrelerinden elde edilen bu iPS hücreleri, ardından birkaç hafta süren hassas bir kuluçka ve gen düzenleme sürecinden geçirilerek sinir hücresi öncüllerine, yani tam olarak olgunlaşmamış beyin hücrelerine dönüştürülüyor. Eskiden bu süreç yaklaşık 4 ay sürüyordu, ancak MIT’den araştırmacılar geçtiğimiz günlerde bu uzun süreci kısaltabilecek, hatta doğrudan cilt hücresinden nöron üretebilecek yeni yöntemler geliştirdiklerini açıkladılar.
Yeterince olgunlaşan bu nöronlar daha sonra çok elektrotlu bir çip (MEA) üzerine yerleştiriliyor. CL1’de 59 elektrot içeren özel bir çip kullanılıyor. Bu çip, hücrelere elektriksel sinyaller göndermek (girdi) ve onların aktivitesini okumak (çıktı) için bir arayüz görevi görüyor. Nöronların canlı kalabilmesi için sistem aynı zamanda sıcaklık kontrolü, gaz karıştırma, filtrasyon ve atık yönetimi gibi işlevleri yerine getiren bir yaşam destek ünitesi içeriyor. Bu sistem sayesinde nöronlar en fazla altı aya kadar canlı kalabiliyor.
CL1 ve Pong Deneyi: Biyolojik Zeka Öğreniyor
Cortical Labs’in en dikkat çekici başarılarından biri, 2021 yılında 800 bin nörondan oluşan “DishBrain” adlı sistemlerinin Pong oynamayı öğrenmesiydi. Bu, yaşayan bir sistemin, tam bir organ kadar büyük olmasa da, öğrenebildiğini gösteren önemli bir deneydi.
Bu deneyde nöronlar, üzerlerine yerleştirildikleri MEA aracılığıyla eğitildi. Pong oyununda topun rakete göre konumu elektriksel uyarımlarla hücrelere iletildi; top yaklaştıkça stimülasyon artırıldı. Çip adeta bir duyusal bölge gibi işlev görüyordu, hücreler elektrik sinyalleriyle “görüyordu”. Hücrelerin verdiği tepkiler, yani elektriksel aktiviteleri kaydedildi ve bu aktiviteler sanal raketi yukarı veya aşağı hareket ettirmek için kullanıldı. Bu da bir motor çıktı işlevi görüyordu.
Hücreler oyunun kurallarını modern sinir bilimin teorilerinden biri olan serbest enerji prensibine göre öğrendi. Bu prensip, zeki sistemlerin belirsizlikten kaçınıp tahmin edilebilirliği tercih ettiğini söyler. Nöronlara bir oyun dünyası verildi ve ardından bir ödül-ceza mekanizması kuruldu. Eğer nöronlar topu kaçırırsa, ceza olarak onlara karmaşık ve tahmin edilemeyen bir sinyal (elektriksel gürültü) gönderildi. Eğer topu başarıyla karşılarlarsa, ödül olarak onlara kısa, temiz bir sinyal verildi. Bayağı bayağı “sopa ve havuçla” eğitildiler. Bu deney, nöronlar arasındaki bağlantıların (sinapsların) uyarı sıklığına ve tipine göre güçlenip zayıfladığını, yani sinaptik plastisiteyi destekledi. Bu plastisite, öğrenmenin, hatırlamanın ve adapte olmanın temelini oluşturuyor.
Biyobilgisayarların Avantajları: Neden Silikondan Ötesi?
Biyobilgisayarların geliştirilmesindeki temel motivasyonlardan biri, mevcut yapay zeka sistemlerinin bazı önemli sınırlamalarını aşmaktır.
1.Düşük Enerji Tüketimi
Geleneksel yapay zeka modelleri devasa miktarda enerji tüketir. Günümüzde yaygın kullanılan yapay zeka sistemleri 850-1000 watt civarında güç tüketirken, CL1 yalnızca birkaç watt enerji harcıyor. İnsan beyninin bile en karmaşık işleri yaparken sadece yaklaşık 20 watt enerji harcadığı düşünülürse, biyolojik sistemlerin enerji verimliliği inanılmazdır. Microsoft, Meta gibi şirketlerin devasa sunucu tarlalarının enerji ihtiyacını karşılamak için nükleer santraller satın almaya başlaması, bu konunun ne kadar kritik olduğunu gösteriyor. 2034’e kadar dünya genelindeki veri merkezlerinin Hindistan’ın toplam enerji tüketimi kadar enerji harcaması bekleniyor. Biyobilgisayarlar bu soruna potansiyel bir çözüm sunuyor.
2.Daha Hızlı ve Verimli Öğrenme
Geleneksel yapay sinir ağları çoğu zaman devasa veri kümeleriyle saatlerce veya günlerce eğitilmek zorundadır. Biyolojik nöronlar ise daha hızlı adaptasyon gösterebiliyor ve daha küçük veri setlerinden öğrenebiliyor. Bu, özellikle eğitim verisinin sınırlı olduğu veya hızlı adaptasyonun gerektiği senaryolarda büyük bir avantaj sağlar.
3.Esneklik ve Dinamizm
Biyolojik sinir ağları, geleneksel yapay sinir ağlarından daha esnek ve dinamik bir yapıya sahip olabilir. Her bir hücre kendi başına hesaplama yapabilir ve zamanla en iyi davranışı öğrenebilir. Sistem içindeki her birimin kendi kararını verebilmesi, potansiyel olarak daha güçlü bir zeka ortaya çıkarabilir.
Potansiyel Uygulama Alanları
Biyobilgisayarların potansiyel uygulama alanları oldukça geniş olsa da, en çok umut vadeden alanlardan biri tıp ve sağlık sektörü olarak öne çıkıyor. İlaç geliştirme ve hastalık modelleme süreçleri biyobilgisayarlar sayesinde devrim geçirebilir. Özellikle demans veya epilepsi gibi nörolojik hastalıklardan alınan nöronlar kullanılarak, kişiye özel ilaçlar test edilebilir ve tedavi geliştirme süreçleri önemli ölçüde hızlandırılabilir. Bu, yaşam kalitesini artıracak hücre terapilerine de zemin hazırlayabilir.
Ayrıca, enerji verimliliği ve küçük veri setlerinden öğrenme yetenekleri sayesinde, geleneksel yapay zeka sistemlerinin yetersiz kaldığı veya kullanılamadığı alanlarda da biyobilgisayarların rol alması hedefleniyor.
Mevcut Sınırlar ve Zorluklar
Biyobilgisayarların potansiyeli heyecan verici olsa da, bu teknoloji henüz emekleme aşamasındadır ve önemli sınırlamaları bulunmaktadır:
Boyut ve Karmaşıklık
Mevcut biyobilgisayarlar veya biyolojik zeka sistemleri, gerçek bir insan beyninin boyutuna veya karmaşıklığına henüz ulaşmış değillerdir. CL1’in organoidi yaklaşık nohut tanesi kadar (yarım cm³) ve en fazla 5 milyon hücreye ulaşabiliyor. Bu, insan beynindeki 86 milyar civarındaki nöron ve trilyonlarca bağlantı ile karşılaştırıldığında çok düşüktür. Bu nedenle, bunlar tam bir beyin değildir, organları taklit eden minyatür yapılar oldukları için “organoid” olarak adlandırılırlar.
Ömür Süresi
Yaşam destek sistemine rağmen, nöronların ömrü şu anda en fazla 6 aydır. Sürekli çalışan ve güvenilir sistemler için bu bir sınırlama teşkil eder.
Üretim Süreci
Nöron üretme süreci hassas adımlar içerir ve hala karmaşıktır, ancak yeni yöntemlerle kısalması beklenmektedir. Seri üretim ve ölçeklendirme gelecekteki zorluklardır.
Mevcut Erişilebilirlik
CL1 şu anda 35.000 dolarlık bir fiyat etiketine sahip ve öncelikli olarak üniversiteler, araştırma merkezleri ve biyoteknoloji firmaları gibi uzman kullanıcılar için tasarlanmıştır. Tıpkı 60’lı ve 70’li yılların oda büyüklüğündeki bilgisayarları gibi, biyobilgisayar teknolojisi şu anda büyük makineler ve uzman ekipler gerektiren bir aşamadadır.
Bilinç ve Öz Farkındalık
Belki de en büyük ve en hassas sınır, bu sistemlerin bilinç kazanıp kazanamayacağı sorusudur. Mevcut organoidler bilinç kriterlerini karşılayacak büyüklükte veya karmaşıklıkta değildir. Ancak ya bir gün bu sınır aşılırsa? Neyin düşünce veya öz farkındalık sayılacağına dair bilim insanları arasında net bir tanım yoktur. Nöronal aktivite ile bilinç arasında nasıl bir eşik olduğu hala cevapsız bir sorudur. Cortical Labs gibi şirketler bu konuyu biyoetikçilerle çalışarak ve kamuoyu tartışmasına açarak dikkatle ele almaya çalışmaktadır. Amaçlarının acı çeken bir varlık yaratmak değil, nöronları yalnızca bir devre bileşeni olarak kullanmak olduğunu belirtiyorlar. Yine de, düşünebilen bir organoid yaratılabilirse, bu sadece teknolojiyi değil, insanlık tanımımızı dahi yeniden yazabilir.
Gelecek Vizyonu
Biyobilgisayar teknolojisinin geleceği, tıpkı silikon tabanlı bilgisayarların evrimi gibi, boyutların küçülmesi ve erişilebilirliğin artması yönünde ilerlemesi bekleniyor. Oda boyutlarındaki bilgisayarların masaüstüne, sonra dizüstüne ve ceplerimize sığması gibi, biyobilgisayarların da zamanla daha kompakt hale gelmesi öngörülüyor.
Final Spark gibi firmaların sunduğu “Wetware-as-a-Service (WaaS)” gibi bulut tabanlı hizmet modelleri, fiziksel cihaza sahip olmadan biyolojik zeka üzerinde deney yapma imkanı sunarak teknolojiyi daha ulaşılabilir kılacaktır.
Gelecekte, daha karmaşık biyolojik yapıların ve nöron ağlarının oluşturulabileceği ve bu sistemlerin hesaplama kapasitesinin artacağı düşünülüyor. Cortical Labs, biyolojik zekanın yapay sinir ağlarından farklı ve güçlü avantajlara sahip olduğunu göstererek, geleceğin yapay zeka modellerinin biyolojik sistemlerle hibrit hale gelebileceği bir vizyon ortaya koyuyor.
Özellikle sağlık alanındaki potansiyel büyük bir itici güç olacak. Kişiye özel ilaç testleri ve hastalık modellemeleri, tedavi süreçlerinde devrim yaratabilir.
Sonuç olarak, insan beyni hücrelerine dayalı biyobilgisayarlar, bilimsel ve teknolojik sınırları zorlayan heyecan verici bir alandır. Henüz başlangıç aşamasında olsalar da, enerji verimliliği, hızlı öğrenme ve tıp alanındaki potansiyel faydaları, geleceğin hesaplama ve yapay zeka dünyasını önemli ölçüde şekillendirebilir. Ancak bu gelişim, bilinç, etik sınırlar ve insan olmanın ne anlama geldiği gibi derin felsefi soruları da beraberinde getirecek ve bu tartışmalar bilimsel ilerlemeyle birlikte devam edecektir. CL1, belki de insan beyninin çalışma prensiplerini modelleyebilen ilk bilgisayar olarak, yapay zekanın evriminde yeni ve cesur bir sayfa açmaktadır.
Bir gece rüyasında kelebek olduğunu gören ve uyandığında insan olduğunu hatırlayan bir düşünürün hikayesi veya Matrix filmindeki insanların makineler için bir enerji kaynağı olarak kullanıldığı […]
Yeni bir araştırma, %100 normobarik oksijen tedavisinin (NbOxTr) insan motor öğrenme süreçlerini önemli ölçüde iyileştirdiğini ortaya koyuyor. Bu bulgular, nörolojik rehabilitasyon ve beceri öğrenimi alanlarında […]
28 Nisan 2025 Pazartesi günü, İspanya ve Portekiz genelinde milyonlarca insanı etkileyen geniş çaplı bir elektrik kesintisi yaşandı. İber Yarımadası’nı neredeyse tamamen karanlıkta bırakan bu […]
⏱️ 60 Saniyede Hayatınızı Değiştirebilecek Egzersiz 🧍♂️ “Sadece 1 Dakika Dayan” Demişlerdi… Plank yaparken geçen bir dakika sonsuz gibi gelebilir. Karın kaslarınız yanar, kollarınız titrer, […]
📅 2024 Verileriyle Küresel Ticaretin Kaldıraç Haritası Günümüzde diplomasi artık yalnızca zirve toplantılarında, kırmızı halılar üzerinde şekillenmiyor. Modern diplomasinin en etkili silahlarından biri, ekonomik ilişkiler […]
Mitoloji, Toplum ve Kutsal Mekânlar Antik çağda tanrılar yalnızca göklerde yaşayan varlıklar değildi. Her biri belirli bir mekâna, topluma ve doğal olaya bağlıydı. Tanrılarla insanlar […]
Yapay zeka girişimlerin başarısını %95 doğrulukla tahmin edebiliyor. Crunchbase, girişim finansmanı verileriyle tanınan bir platform olarak, yapay zeka destekli bir tahmin motoru geliştirerek, girişimlerin gelecekteki […]
Magarsus, antik çağda Çukurova (Kilikya) bölgesinde, günümüz Türkiye’sinin Adana ili Karataş ilçesi sınırları içinde yer alan antik bir kenttir. Tarih boyunca Stratejik konumu, dini önemi […]
09/02/2025Bektas OBilim, exportKarbondioksit Dönüşüm Teknolojilerinde Yeni Gelişmeler ve Gelecek Vaatleri için yorumlar kapalı
Elektrolizle Karbondioksit Dönüşümü: Yeni Nesil Enerji Üretimi ve Depolama Teknolojisi. Son yıllarda, karbondioksitin (CO2) dönüştürülmesi ve yeniden kullanılması üzerine yapılan çalışmalar büyük bir ivme kazandı. Özellikle, […]
Koşarken sakatlanmamak ve enerjinizi verimli bir şekilde kullanmak için doğru bir koşu formuna sahip olmalısınız. Bu yazıda koşu formu ve koşarken kolların kullanımı ile ilgili […]
Yüzen Güneş Panelleri ile Geleceğin Temiz Enerji Üretimi: Kyushu Üniversitesi’nden Yenilikçi Araştırma. Güneş enerjisi, dünyada giderek daha popüler hale gelen ve sürdürülebilir enerji üretiminde önemli […]
Geçtiğimiz hafta sonu, Kaz Dağları’nın etkileyici doğasında 36K Run Zeus parkurunu başarıyla tamamladım. Koşunun adını hak ettiğini söylemeliyim; bu parkuru tamamlamak gerçekten Zeus gücü gerektiriyordu. […]
İda Ultra Maratonu, Türkiye’nin en önemli ultra maraton etkinliklerinden biridir ve her yıl Kazdağları’nın eşsiz doğasında düzenlenmektedir. Bu etkinlik, farklı zorluk seviyelerinde beş ayrı parkur […]
Binlerce Yıl Dayanabilen Minyatür Nükleer Piller: Temiz Enerji Geleceği mi? Geleneksel enerji depolama teknolojileri, sürdürülebilir enerji kaynaklarının geniş çapta kullanılması için yeterli değil. Ancak, minyatür […]
eVinci Mikro Reaktörü. Westinghouse’dan Geleceğin Nükleer Enerji Çözümü Westinghouse tarafından geliştirilen eVinci mikro reaktörü, küçük ölçekli, taşınabilir ve güvenli bir nükleer enerji çözümü olarak dikkat […]
İnsan Genomu Sonsuza Kadar Saklanabilir mi? Kristal Tabanlı Veri Depolama Teknolojisi. Southampton Üniversitesi’nden bilim insanları, insan genomunu sonsuza dek saklamanın mümkün olabileceğini gösteren bir teknoloji […]
Dikey Tarımın Yükselişi ve Düşüşü. Büyük Vaatler, Zorluklar ve Gelecek. Dikey tarım, dünya nüfusunun hızla artması ve tarım alanlarının azalmasıyla ortaya çıkan bir çözüm olarak […]
Plenty, Dünyanın İlk Kapalı Dikey Tarım Yöntemiyle Yetiştirilen Büyük Ölçekli Çilek Çiftliğini Açtı. Kapalı dikey tarım teknolojisi, geleneksel tarım yöntemlerine yeni bir alternatif sunuyor. Bu […]
29/09/2024Bektas OManşet, TeknolojiGlobal Altyapı Ortaklarından Yeni Yapay Zeka Ortaklığı: Veri Merkezleri ve Güç Altyapısına Yatırım için yorumlar kapalı
Global Altyapı Ortaklarından Yeni Yapay Zeka Ortaklığı. Veri Merkezleri ve Güç Altyapısına Yatırım. Global Infrastructure Partners (GIP), BlackRock, Microsoft ve MGX, yapay zeka (AI) teknolojilerine […]
Dev Panda Neslini Kök Hücreler Kurtarabilir mi? Dev pandalar, Çin’in en önemli sembollerinden biri olup, dünya çapında dikkat çeken bir koruma programına sahiptir. Ancak dev […]
Georgia Institute of Technology tarafından gerçekleştirilen “Müzik ve Hafıza” konulu araştırma, müziğin bilişsel süreçler ve hafıza üzerindeki etkilerine odaklanan önemli bulgular sunuyor. Bu araştırma, özellikle […]
Araştırma ekipleri bir antiferromanyette magnon-fonon Fermi rezonansını keşfetti. Yakında, veri depolama merkezlerinin dünya enerji üretiminin neredeyse %10’unu tüketmesi bekleniyor. Bu artış, diğer şeylerin yanı sıra, […]
Jeodezik kubbeler, mimari ve mühendislik alanlarında dikkat çeken, işlevsel ve estetik yapılar olarak bilinir. Bu yapılar, ilk olarak 20. yüzyılın başlarında ortaya çıkmış ve zamanla […]
Farklı Dozlarda Alınan Pancar Suyunun Submaksimal Koşu Performansına Etkisi. Pancar suyu, son yıllarda spor performansını artırmak için popüler bir besin takviyesi haline gelmiştir. İçeriğindeki nitratlar […]
Dünya Nüfusunda Zirve: Gelecekteki Tahminler ve Nedenleri. Son yıllarda dünya nüfusunun geleceği ile ilgili çeşitli tahminler ve senaryolar öne sürülmüştür. Birleşmiş Milletler’in (BM) son raporları, […]
Dünya okyanusları ve denizleri, biyolojik çeşitlilik ve ekosistem dengesi açısından kritik öneme sahiptir. Ancak son yıllarda, hem bilim insanlarının gözlemleri hem de çeşitli araştırmalar, bu […]
Akıllık Toprak: Sürdürülebilir Tarım İçin Kendi Kendini Sulayan ve Gübreleyen Yüzeyler. Günümüzde tarım sektörü, artan nüfus ve iklim değişikliği gibi faktörlerle karşı karşıya kalırken, sürdürülebilir […]
Tüm dünya Crowdstrike siber güvenlik yazılımının neden olduğu bir kaosu konuşuyor. Crowdstrike siber güvenlik yazılımının 19 Temmuz Cuma sabah saat 05:27 (UTC) bir güncellemesini otomatik […]
Son yıllarda Avrupa’da savunma teknolojisi girişimlerine yapılan yatırımlar hız kazandı. NATO’nun 1 milyar euroluk girişim sermayesi fonunun başındaki Andrea Traversone, Avrupa’nın ABD’deki büyük teknoloji şirketlerine […]
Kuşaklar arası yoksullaşma, ekonomik eşitsizlik ve fırsat adaletsizliği gibi konular, günümüz toplumlarının en önemli sorunlarından biri haline gelmiştir. Baby boomer kuşağından başlayarak, X kuşağı, Y […]
MAF (Maximum Aerobic Function), Dr. Philip Maffetone tarafından geliştirilen bir antrenman yöntemidir. Bu yöntem, aerobik kapasiteyi maksimize ederek sporcuların daha verimli ve sağlıklı bir şekilde […]
İş hayatında Şüpheleri Kararlılığa Dönüştürmek önemli bir liderlik gerektirir. Sizden bir iştenir ve bir süre sonra teslim etmeniz beklenir. Siz çalışır çalışır çalışırsınız. İşin teslim […]
Basketbolda anda olmak, en yüksek performansa yol açan zihinsel bir durumdur. Tabii ki sadece Basketbolda değil, hem takım hem de bireysel tüm sporlarda, aslında odaklanmak […]
Elon Musk tarafından kurulan Neuralink beyin implantı teknolojisini ilk hastasına uygulaması ile ilgili bir haber yayınlamıştık. Elon Musk’ın beyin-bilgisayar arayüzü firması Neuralink, ilk hastası Noland […]
HYPRSKN Magic Ink (Sihirli Mürekkep), dünyanın ilk yeniden yazılabilir, silinebilir ve yeniden programlanabilir dövme mürekkebidir. Bu sihirli mürekkep, dövme sektörünü yeniden tanımlayarak bireylerin vücut sanatı […]
Aralıklı Oruç olarakda bilinen zaman kısıtlı beslenme ile ilgili Amerika Kalp Derneğinin 18-21 Mart 2024 tarihinde Chicago’da düzenlenen “Epidemiyoloji ve Önleme|Yaşam Tarzı ve Kardiyometabolik Bilimsel […]
Yavaş Koşu kavramı Japonya’dan dünyaya yayılan ve uzun, sağlıklı bir yaşam sürmenin sırrı olarak kabul edilen, düşük tempoda yapılan bir koşu türüdür. Bu egzersiz formu, […]
Çin’de geliştirilen yeni bir teknoloji ile 200 TB’a kadar veri depolayabilen optik diskler mümkün olabilir. Ticarileştirilmesi halinde, uygun maliyetli uzun vadeli depolama için sabit disk […]
Beyin çiplerinin geleceği nasıl olacak? Neuralink şirketinin insan beynine yerleştirilen ilk çip haberini paylaşmıştık. Elon Musk, 30 Ocak’ta paylaştığı bir mesajla insan beynine çip yerleştirildiğini […]
Metinden Videoya Dönüşümde Devrim. OpenAI tarafından geliştirilen Sora, yapay zeka teknolojileri kullanılarak metinden videoya dönüşümde bir devrim olabilir. Sora, metin tabanlı girdileri kullanarak video içerikleri […]
İnsan beynine ilk çip implantı gerçekleştirildi. Uzun süredir tartışılan insan beynine çip implantı konusunda önemli bir gelişme yaşandı. Elon Musk, Neuralink’in insan beynine ilk çip […]
27/01/2024Bektas OManşet, TenisJannik Sinner Kayak Pistlerinden Tenis Kortlarına Bir Yıldızın Yükselişi için yorumlar kapalı
Novak Djokovic’in 2023 Avustralya açığı kazandıktan sonra “Novak Djokovic: Yeni nesil neden bu gidişata dur diyemiyor?” başlıklı bir yazı yayınlamıştık. Acaba bu sorunun cevabı, kayak […]
Nanoplastikler Şişe Sularındaki Görünmez Tehlike. Plastikler, günlük yaşamımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Ancak son dönemde, özellikle 1 µm ile 5 mm boyutları arasında değişen […]
Çetin Altan tarafından ilk kez 1985’te Güneş gazetesinde, sonra 2.6.2003 ve 21.7.2012 tarihlerinde Milliyet’te yayınlanan “Limonata ve Rafadan Yumurta” başlıklı yazısını sizlerle paylaşmak istedik. Usta […]
Canlı beyin organoidine sahip siborg bilgisayar makine öğrenimi testlerinde başarılı oldu. Bilim insanları, insan kök hücrelerinden beyin benzeri küçük bir organoid yetiştirdi, onu bir bilgisayara […]
Bu yıl da bir çok eserin telif hakkı düştü. Özellikle “Steamboat Willie,” Mickey Mouse’un yer aldığı ikonik çizgi film, 1 Ocak 2024’te telif hakkından çıkarak […]
Dijital çağda, veri ihlallerinin finansal etkilerini ve yönetimini anlamak her zamankinden daha önemli hale geldi. IBM Security® ve Ponemon Enstitüsü tarafından 18 yıldır hazırlanan Veri […]
Intel’in İsrail’e 25 Milyar Dolarlık Yatırımı. İsrail hükümeti, Intel’in güney İsrail’de inşa etmeyi planladığı yeni 25 milyar dolarlık çip fabrikası için şirkete 3.2 milyar dolarlık […]
Dünya çapında işverenler, yetenek açığının üstesinden gelme mücadelesini sürdürüyor. ManpowerGroup’un kapsamlı “Yetenek Açığı Raporu” bu konuda aydınlatıcı veriler sunuyor. Yıllara Göre Yetenek Açığı Manpower Group […]
İlk yorum yapan olun