Apple Silicon Teknolojisine Sahip Mac’ler Geliyor!

Apple silicon teknolojisine sahip mac’ler geliyor!  Apple’ın geçtiğimiz günlerde gerçekleştirmiş olduğu sunumda 2020 WWDC’de sözünü verdiği gibi silicon teknolojisine sahip mac’lerini tanıttı. Sunumda 3 yeni cihaza yer verildi bunlar mac mini, macbook air ve macbook pro 13 inch. Bu cihazların içerisinde yeni tanıtılan A14 işlemcisi baz alınarak macbook’a özel M1 işlemcileri bulunuyor. Apple’ın dediklerine kulak verecek olursak bu işlemcilerin tüketiciler için üretilen işlemciler için bir çığır açacak gibi görünüyor.( Tabi ürünler elimize ulaşana kadar ve benchmark’lara bakana kadar kesin bir şey söylemek mümkün olmayacaktır.)

Apple neden intel çipleri yerine kendi çiplerini kullanmak istiyor?        

Yıllardan beri apple’ın hem iphone, ipad ve apple watch gibi ürünleri için enerji tasarrufunu birinci plana alarak geliştirdiği işlemciler artık bilgisayarlarımızda bulunan intel işlemcileriyle kafa kafaya gelmeye hatta daha iyi performans vermeye başladı. Apple’ın geliştirmiş olduğu bu işlemciler intel işlemcileri ile karşılaştırıldığında göz önünde bulundurulması gereken bir etkende intel işlemcilerinin laptop’larımızda aktif olarak soğutulduğu ve laptopların telefon veya ipadlere kıyasla daha büyük bataryalarının olmasından dolayı daha yüksek enerji çekerek çalışması (ne kadar enerji o kadar güç) bu sebeple bu işlemcilerin karşılaştırılabilmesi bile bize gelecekte apple’dan gelecek olan mac işlemcileri için inanılmaz umutlar veriyor.

Tabi ki bu değişim sadece apple işlemcilerinin daha yüksek performanslı olması değil aynı zamanda diğer işlemcilere çalışmak için çok daha az enerji ihtiyacı duyması bundan doları apple’ın asıl amacı daha yüksek performanslı ama daha az enerji tüketen mac’ler yaratmak. Bu sebepler başlı başına apple silicon’a geçişin neden mantıklı bir hareket olacağını gözler önüne seriyor. Burada apple’ın kafasında başka bir bir avantaj da var o da software ve hardware’ı bir araya getirerek geri kalan tüm rekabeti anlamsız kılmak, apple’ın donanımın ve yazılımın tam kontrolünde olduğu zaman neler yapabildiğini iphone’da gördük (bu apple’ı neredeyse dünyanın en büyük şirketi haline getirdi.)

Apple silicon işlemcileri neural engine ve machine learning hızlandırıcılarıyla (accelerators) oluşturulacağı için macler machine learning için çekici bir değer kazanacak. İşlemcide bulunacak farklı teknolojiler de şöyle, yüksek çözünürlüklü kamera işlemcisi (umarım bu sonunda Maclerin 720p patates kalitesinde kameralardan kurtulacağı anlamına geliyordur), performans kontrolcüsü, yüksek performanslı DRAM, birleşik hafıza(unified memory).

Intel’i terk etmek

Şu anda iphone ve ipad’ler apple’ın arm üzerine kurulu işlemcilerini kullanırken tüm macler intel’in x86 işlemcilerini kullanıyor. X86 ve arm işlemcileri tamamen farklı mimariye sahip bundan dolayı intelden arm’a geçiş bir hayli zorlu geçeceğe benziyor.

Apple 2006’dan beri intel işlemcilerini kullanıyor (PowerPc işlemcilerini geride bıraktığından beri) bu sebepten intel’in güvenlik sorunlarından tutunda işlemcilerinin üretiminde oluşan bir soruna kadar yaşadığı herhangi bir sorun mac’leri doğrudan etkiliyordu.

Her ne kadar arm üzerine kurulu işlemcilere geçişin en önemli sebeplerinden biri yüksek performanslı ve daha verimli çalışan işlemciler olsa da apple’ın inteli bırakmaya karar vermesinin altında başka sebepler yattığı da söyleniyor. Eski bir intel çalışanının söylediklerine göre intelin skylake işlemcileri ile yaşadığı sorunlardan dolayı arm işlemcilerine geçişin hızlandırıldığı ortaya çıkıyor, hatta bazı kişilere göre nu işlemciler 2014 yılından beri geliştiriliyordu yani bu aslında çokta yeni bir karar gibi gözükmüyor.

Apple’ın kendi içinde yaptığı işlemciler yeni güncellemelerin her daim kendilerinin elinde olmasını bundan dolayı yeni teknolojileri daha sabit ve güvenilir bir şekilde oluşturmasını sağlayacak aynı IOS yazılımı kullanan iphone ve ipad’lerde gördüğümüz gibi.

Peki nedir bu M1 işlemcisi?

Bu işlemci intelin ve amd’nin işlemcilerinden çok farklı bir mimari kullanıyor. Bu şekilde apple’ın elde etmiş olduğu birçok avantaj var onlara göre bunlardan en önemlisi enerji verimliliği. M1 8 çekirdekli bir işlemci 4 tane hızlı çekirdek 4 tane enerji tasarrufu ve arkadaki uygulamaların çalışmasını kontrol eden çekirdek bulunuyor, bu enerji tasarrufu yaratacak olan çekirdekler macbook air’ın web kullanırken 16 pronun da 20 saate kadar batarya süresi kazanmasını sağlayacak. Onun dişinde 8 çekirdekli bir gpu ve 16 çekirdekli bir neural engine bulunuyor. Apple’ın ilk söylediklerine bakarsak, Macbook pro giriş modelinin yerine gelecek M1 işlemcili macbook pro modeli intel modeline göre işlemci performansı bakımından 3.5 kat, grafik performansı açısından 6 kat ve makine öğrenmesi kullanan programların performansı bakımından da 16 kata kadar daha hızlı çalıştığını söylüyor. Tabi ki bu rakamlar çok iddialı rakamlar ve kullanıcılar açısından nasıl bir fark yaratacağını hep birlikte göreceğiz.

Bunlar dışında M1 işlemcisinin içinde intel işlemcileri kullanıldığı zaman ana kartın etrafına dağılmış birçok parça da bulunuyor bunlardan biri T2 güvenlik işlemcisi ve bir diğeri de RAM’lerimiz (maalesef bu durum ram’lerin artık işlemcinin içine gömülü olduğu için macbook’u edindikten sonra herhangi bir yükseltme için olan hayallerimizi yok etti.). Ram’lerin işlemcinin içinde olmasını bir avantajı da işlemci ile çok hızlı bir iletişimde olabilmesi.

M1 işlemcisi bu kadar muhteşemse geride kalan notebooklara ne olacak?

Apple’ın dediklerine gözümüz kapalı inanacak olursak akıllı telefonlarda olduğu gibi noteook pazarında da mı çok hâkim bir konuma gelecek diye düşünmeye başlıyoruz ancak aslında bu geçiş sandımığımız kadar hızlı olmayacak. İlk olarak intel ve apple silicon çok farklı iki mimari kullandığı için tüm uygulamaların M1 işlemcileriyle çalışması için düzenlenmesi ve geliştirilmesi gerekiyor bu da bir hayli zaman alacaktır ancak burda Apple’ın bir avantajı var bu da iphone ve ipad uygulamalarının direk macbook üzerinde çalışabilecek olması. Onun dışında apple rosetta 2’nin de mac’lerle geleceğini ve onun üzerinden tüm uygulamaların herhangi bir performans sıkıntısı yaşamadan kullanılabileceğinden bahsetti ancak bunu mac’leri kullanmaya başladıktan sonra göreceğiz.

Her yeni teknolojinin ilk jenerasyonları muhteşem olmaz bunu ilk ipad ve ilk iphone’da görmüştük. Bu yüzden benchmark’lar çıkıp gerçek karşılaştırmalar yapılmadan ve uygulamaların ne kadar hızlı bir şekilde yeni işlemci için geliştirileceğini görmeden almayı düşünmeyin derim.

Berkay Özkan