Temel Motivasyonlarımız

temel motivasyonlarimiz

Bir önceki yazımızda Dan Ariely’nin Akıldışı Ama Öngörülebilir kitabının özetini paylaşmıştık. Konuyla ilgili Dan Ariely’nin Temel Motivasyonlarımızı çeşitli deneylerle anlattığı keyifli bir Ted konuşmasını paylaşmak istedik. Özeti, detayı ve izlemek isterseniz Ted konuşma linki kaynaklar kısmında. Keyifli okumalar/dinlemeler…

Ariely, insan motivasyonunun sadece rahatlama arayışından ibaret olmadığını ve insanları harekete geçiren şeyin anlam ve amaç olduğunu vurguluyor. İnsanların yaptıkları işin anlam ve amaç taşıması, kabul edilme duygusu, teşekkür ve takdir edilme, yapılan işin değerli olduğunun hissedilmesi, zorluğunun fark edilmesi gibi faktörlerin motivasyon açısından önemli olduğunu belirtiyor.

Ariely, insanların motivasyonunu yok etmenin yaygın bir yöntem olduğunu vurgularken, insanların yaptıkları işe anlam katması ve kabul edilme duygusuyla motive edilmesi gerektiğini söylüyor. Ayrıca, insanların yaptıkları işin zorluğunun farkında olmalarının motivasyonu artırdığını ve daha fazla emek harcanan şeylerin daha cazip hale geldiğini belirtiyor.

Ariely’e göre, bizi önemsemeye, harekete geçmeye ve aktif olmaya iten temel motivasyonlarımızı şu şekilde sıralıyor:

  • İnsan motivasyonu sadece eğlence arayışından ibaret değildir: İnsanların sadece rahatlamak ve hiçbir şey yapmamak istedikleri yönündeki popüler düşünce kusurludur. İnsanlar aynı zamanda başarı ve zorlukların üstesinden gelme konusunda da motive olurlar.
  • İşlevsel başarı tek başına motivasyon için yeterli değildir
  • Anlamlı iş motivasyon için önemlidir
  • Teşekkür ve takdir, insanları düşük ücretlerle çalışmaya motive edebilir
  • Yapılan işi görmezden gelmek motivasyonu düşürür, ancak IKEA etkisi motivasyonu artırır
  • Görev ne kadar zorsa, insanlar ona o kadar değer verir
  • İşyerinde motivasyon paranın önüne geçer
  • İnsanları işlerine bağlamak motivasyon ve anlam için çok önemlidir

Motivasyon konusunda dağ tırmanışını örnek veriyor Ariely: “Farklı dağlara tırmanmış insanlara ve onların tasvirlerine, tarihlerine ve hikayelerine bakarsanız bunun dünyadaki en sefil şey olduğunu düşünürsünüz. İnsanlar üşür ve donarlar. Nefes almak zordur, çok zordur. Yıllar önce Himalayalar’da küçük bir zirveye tırmanmıştım ve zirveye çıkıp orada oturup manzaranın tadını çıkaracağınızı düşünürdünüz. Ama hayır! Hava soğuk, berbat, yorgunsunuz. O noktadan sonra mümkün olduğunca hızlı bir şekilde aşağı inin.

Ve eğer bu davranış hakkında düşünür ve kendinize şöyle derseniz, işte her anı ıstırap gibi görünen bir şey, sadece bir ceza gibi görünüyor ve insanlar aşağı iniyor ve tek yapmak istedikleri tekrar yukarı çıkmak. Önce iyileşmek istiyorlar ama sonra tekrar yukarı çıkmak istiyorlar. Bu görüş, sahilde oturup mojito içen insanlar hakkındaki düşüncelerimizle nasıl örtüşüyor?”

Görünüşe göre insanlar ya cezalandırılmayı seviyor. Öyle değil mi? Kendimizi cezalandırmak istiyoruz. Ya da bizi gerçekten motive eden şey rahatlama değil, konfor değil, başka şeyler. Başarıyla ilgili, fethetmekle ilgili, bir hedefin peşinden koşmakla ilgili, bir zirveye ulaşmakla ilgili.

İnsan motivasyonunun temelde anlam ve amaç ile ilgili olduğunu göstermektedir. İnsanlar, yaptıkları şeyin bir anlamı ve amacı olduğunda daha fazla motive olurlar. Anlamsız ve amaçsız aktiviteler, insanları daha az motive eder ve hatta sonunda aktiviteyi bırakmalarına neden olabilir.

Bu nedenle, iş hayatında veya kişisel hayatta, kendimize anlamlı ve amaçlı hedefler belirlemeliyiz. Bir şeyi yapmanın nedenini ve sonucunu anlamalıyız, böylece daha fazla motive olabiliriz ve daha fazla başarı elde edebiliriz. Bu aynı zamanda, insanların kendilerini geliştirmelerine, kendilerine güvenmelerine ve daha mutlu olmalarına yardımcı olabilir.

İlk olarak, insanların motivasyonunu yok etmenin yaygın bir yöntem olduğunu ve bunun yerine, insanların yaptıkları işe anlam katması ve kabul edilme duygusuyla motive edilmesi gerektiğini söylemektedir.

İkinci olarak, IKEA etkisinin önemi, insanların daha fazla emek harcadığı şeylerin daha cazip hale geldiğini unutmayın.

Üçüncü olarak, insanların yaptıkları şeyi ne kadar değerli bulduklarını düşünmelerinin de motivasyonu artırdığını göstermektedir.

İnsanların motivasyonunu artırmak için işlerini anlamlı hale getirmeleri, daha fazla emek harcamaları ve yaptıkları şeyin değerini anlamaları gerektiğini söylüyor Dan Ariely

Ayrıca, insanları sadece maaşlarına indirgemek yerine, insanların karmaşık ve zorlu doğalarını anlamak gerektiğini belirtmektedir. Son olarak, Adam Smith ve Karl Marx’ın farklı görüşlerine değinerek, insanların işlerine ne kadar bağlı hissettiklerinin motivasyon açısından önemli olduğunu vurgulamaktadır.