
Çöp sahasına gitmesi gereken gıda atıkları, Kanadalı girişim Genecis‘in yardımıyla biyoplastik olarak ikinci bir hayata kavuşuyor.
Şirket, yiyecekleri plastik gibi davranan çok yönlü bir malzemeye dönüştürmek için bakterileri kullanıyor ve bu malzeme bir ay içinde (ya da okyanusa karışırsa bir yıl içinde) kompost haline geliyor.
Bu, her iki malzemeyi de döngüsel ekonomiye sokarak iki bitişik sorunu (plastik atık ve gıda atığı) aynı anda ele alabileceği anlamına geliyor.
Plastik, ısınan gezegenimiz için önemli bir faktördür çünkü sıklıkla fosil yakıtlardan yapılır ve bu yakıtlar moleküllere ayrılarak esnek ama güçlü bir malzeme haline getirilebilir. Plastiğin ayrışması yüzlerce yıl sürer. Örneğin plastik bir şişenin bozunması 450 yıl sürebilir. Bu süre zarfında çöp sahalarını tıkar ya da nehir ve deniz habitatlarını kirletir.
Küresel olarak üretilen plastiğin sadece %9’u geri dönüştürülüyor. Bilim insanları şu anda denizlerimizi ve okyanuslarımızı boğan 33 milyon ton plastik olduğunu tahmin ediyor.
Gıda atıkları iklim için daha az bilinen ancak son derece güçlü bir tehdittir- birçok kişi plastikten daha kötü olduğunu düşünmektedir. Yiyecekler çöplüklerde parçalandığında, atmosferdeki ilk 20 yılında karbondioksitin 80 katı ısınma gücüne sahip bir sera gazı olan metan açığa çıkar.
Her yıl üretilen tüm küresel gıda atıkları bir araya getirilip tek bir ülke olarak sayılsaydı, ABD ve Çin’den sonra dünyanın üçüncü en yüksek sera gazı yayıcısı olurdu.
Dünyada her yıl tahminen 1,4 milyar ton gıda atığı israf ediliyor ve bu miktar Genecis’in tek başına üstesinden gelemeyeceği kadar fazla. Ancak geliştirdikleri teknoloji, gıda atıklarının en azından bir kısmının çöp sahalarından uzaklaştırılmasına ve küresel ısınma üzerindeki doğrudan etkisinin azaltılmasına yardımcı olabilir.
Genecis, karbon bazlı gıda atıklarını yutan ve bunları kısa zincirli yağ asitlerine dönüştüren yeni bir bakteri türü geliştirdi. Daha sonra ikinci bir bakteri türü bu asitleri yiyerek polihidroksialkanoat (PHA) adı verilen biyolojik olarak parçalanabilen bir polimer reçineye dönüştürüyor.
Biyolojik olarak parçalanabilen reçine, üreticilerin üzerinde deney yaptığı biyoplastik türlerinden sadece biridir. Bakteriler nişasta bazlı termoplastikler, organik yağlar veya şeker ile reaksiyona girdiğinde oluşur.
Genecis, mısır veya şeker yerine gıda atığı kullanarak, biyoplastiklerin petrol plastiği kadar ticari olarak uygulanabilir olmasını engelleyen biyolojik olarak parçalanabilir reçine yapım maliyetini düşürmenin bir yolunu buldu.
Bir Genecis sözcüsünün TechCrunch’a verdiği demece göre amaç, PHA’ların maliyetini şu anda piyasada bulunanların %30 ila %40’ına düşürmek.
Biyolojik olarak parçalanabilen reçinenin avantajı, çok sayıda farklı özellik kazanabilmesi, dolayısıyla çeşitli plastik türlerinin yerini alabilmesidir. PHA’lar, petrol plastiğinin çok işlevliliğini en iyi şekilde taklit edebilen biyolojik olarak parçalanabilir plastik olarak biliniyor. Ayrıca UV ışınlarına dayanıklıdır ve neme karşı dayanıklıdır, bu da onu tek kullanımlık gıda ambalajları için özellikle iyi bir aday haline getirir.
Şirket bu yaz Khosla Ventures ve BDC Capital’in Cleantech Practice’inden 7 milyon dolarlık A Serisi fon sağladı ve bu da biyolojik olarak parçalanabilir reçinelerini ticari pazara sunmalarına yardımcı olacak.
Kaynak: