Dell, çalışma hayatının geleceği ve dijital beceriler hakkındaki görüşlerini öğrenmek için Z Kuşağından15.000 katılımcının dahil olduğu bir anket yaptı.18 ila 26 yaşındakiler (ya da Z kuşağı) teknolojiye ve teknolojinin gelecekteki rolüne yönelik benzersiz görüşlere sahipler. Z kuşağı (18-26 yaş arası) pek çok açıdan benzersiz bir kuşak. Onlar sadece ilk dijital yerli nesil değil, aynı zamanda tarihteki en büyük topluluktur.
Rapora göre, “Z Kuşağı, teknolojinin rolünü, bugün karşılaştığımız ve gelecekte karşılaşacağımız en büyük zorluklardan bazılarını ele almak ve bunlara hazırlanmak için merkezi bir rol olarak görüyor.” Örneğin, küresel katılımcıların %64’ü teknolojinin iklim krizinin çözümüne yardımcı olabileceğini düşündüklerini belirtmiştir.
Bu nedenle Dell’in raporunda Z kuşağının dijital işyerlerini işin geleceği açısından kritik önemde gördüğünün ortaya çıkması şaşırtıcı değildir.
Dell’e göre, “üstün bir dijital çalışma alanı, çalışanların nerede olduklarından veya hangi cihazı kullandıklarından bağımsız olarak işlerini yapmak için ihtiyaç duydukları uygulamalara ve kaynaklara kolayca ve güvenli bir şekilde erişmelerini sağlar”.
Z kuşağının eski kuşaklara kıyasla ofiste çalışmaya daha hevesli olduğu göz önünde bulundurulduğunda- bu durum daha önceki çalışmalarda da belirtilmişti ve Dell, %29’unun işveren seçerken esnek ve uzaktan çalışmayı önemli bulduğunu ancak aynı oranın dokuzdan beşe çalışma saatlerine de önem verdiğini ortaya koymuştu – Dell, işverenlere bir dizi esnek çalışma düzenlemesini benimsemelerini tavsiye ediyor.
Esnek çalışma modelleri sadece birinci sınıf teknoloji gerektirmez, aynı zamanda çalışanların işyerlerine aidiyetlerinin yükseltilmesini sağlamak için doğru kültüre de ihtiyaç duyarlar. Bu da verimliliği artıracaktır.
Dijital beceri açıkları nasıl kapatılır?
Dell araştırması, çalışma modellerinden uzaklaşarak dijital becerilere ve Z kuşağının mevcut eksiklikleri gidermeye yönelik tutumlarına yöneldi.
Rapor, Z kuşağının gelecekteki kariyerleri için dijital beceriler geliştirmenin gerekliliğinin farkında olduğunu – %36’sı yeni dijital beceriler edinmeyi planlıyor ve %40’ı teknoloji becerilerini gelecekteki kariyerleri için gerekli görüyor – ancak eğitimlerinin onları iş dünyasına daha iyi hazırlamadığı için de hayal kırıklığına uğradıklarını ortaya koydu.
Yüzde 44’ü kendilerine sadece temel bilgisayar becerilerinin öğretildiğini söylerken, her on kişiden biri okulda hiçbir teknoloji ya da dijital beceri öğretilmediğini belirtiyor.
Bulgular hakkında Dell UK&I İK direktörü Dan Grant şunları söyledi: “Z kuşağının, eğitimlerinin onları gelecekteki kariyerlerine yeterince hazırlamadığının bilincinde olduğu açık, ancak bu durum sektör olarak bu konuya eğilme fırsatını da beraberinde getiriyor.
“İK, çalışanların katılımını sağlayan bir öğrenme ekosistemi kurarak işyerindeki dijital dönüşümde kilit bir rol oynuyor. Çalışanları doğru teknoloji ekosistemiyle donattığımızdan ve daha da önemlisi, bu ekosistemi kullanmaları için kendilerini yetkili hissettiklerinden emin olmalıyız.”
Z kuşağı (%44) ayrıca işletmelerin, özellikle dijital beceriler konusunda öğrenme açlıklarını gidermek için kamu sektörü ve özellikle eğitim ile daha yakın çalışması gerektiğine inanıyor.
Grant şunları ekliyor: “Z kuşağının eksik olduğunu düşündüğü alanları net bir şekilde belirleyerek, işletmeler sundukları eğitim kurslarını hedefe yönelik ve kişiye özel hale getirebilir ve beceri açığını kapatmaya yardımcı olmak için ilgili eğitimcilerle birlikte çalışabilir.
“Her düzeyde eğitime odaklanmak, eğitimin çeşitliliğini ve amaca uygunluğunu sağlayacak, çalışanların motivasyonunu artıracak, personel arasında üretkenliği ve gelişimi destekleyecek ve onlara parlak bir gelecek için güven verecektir.”
Anket sonuçları ile ilgili bazı detaylar şöyle:
Sürdürülebilirlik
Z kuşağının %64’ü teknolojinin iklim kriziyle mücadelede önemli bir rol oynayacağına inanıyor. Bu da Z kuşağının gelecek on yıllardaki en büyük toplumsal sorunlardan birinin ele alınmasında teknolojinin gerçek değerinin ve potansiyelinin farkında olduğunu göstermektedir.
Sürdürülebilirliği desteklemek için, katılımcılar sürdürülebilir enerjiyi (%42), döngüsel ekonomiyi (%39) ve daha sürdürülebilir toplu taşımayı (%29) hükümetlerin öncelik vermesi gereken ilk üç alan olarak sıraladı. Katılımcıların dörtte biri (%25) ayrıca daha sürdürülebilir seçimler yapabilmeleri için vatandaşların daha fazla eğitilmesini desteklediklerini ifade etmiştir.
Sağlık Hizmetleri
Gelecekteki sağlık hizmetlerini değerlendirirken, Z kuşağının en büyük endişesi sağlık randevularına ve tedavilerine zamanında erişebilmektir. Z kuşağı ayrıca bu hizmetlerin potansiyel kalitesizliğini de bir endişe kaynağı olarak belirtmektedir.
Uzun bekleme süreleri, Z kuşağının son 2 yıl içinde sağlık randevusu almayı ertelemesine neden olan birincil faktör olmuştur (%38). Uzun telefon kuyruğu süreleri (%24) ve online randevu alamama (%21) da temel nedenler olarak gösterilmiştir.
İş Yaşamının Geleceği
Dijital çalışma alanı, işin geleceği için görev açısından kritik bir öneme sahiptir. Esnek bir dijital çalışma alanı, çalışanların nerede olduklarından veya hangi cihazı kullandıklarından bağımsız olarak işlerini yapmak için ihtiyaç duydukları uygulamalara ve kaynaklara kolayca ve güvenli bir şekilde erişmelerini sağlar.
Z kuşağı, esnek ve uzaktan çalışmayı işveren seçiminde önemli bir husus olarak görmektedir (%29). Bununla birlikte, %29’u sabah 9 akşam 5 ofis tabanlı rolleri de değerli buluyor veya tercih ediyor.
Sonuç
Küresel ekonomiler ve toplumlar, çalkantılı ve sınamalı bir dönemin ardından yeniden yapılanma ve geleceğe hazırlanma arayışına girerken, bundan sonraki adımlarımız, gelecekteki sorumluluk yükünün büyük bir kısmının üzerine düşeceği nesil tarafından bilgilendirilmeli ve şekillendirilmelidir.
Küresel ekonomi, gezegenimizin geleceği ve insanlarımızın sağlığı gibi en önemli konularda Z kuşağının cevabı çarpıcıdır: teknoloji merkezi bir rol oynamalıdır. Ve dijital öncelikli sürdürülebilir bir gelecek için Z Kuşağı sabırlı olmaya, daha istikrarlı bir gelecek için kısa vadeli ekonomik sınırlamaları kabul etmeye istekli.
Bu araştırma, Z kuşağının daha iyi bir yarın için bugünlerini feda etmeye hazır olduğunu gösteriyor. Kamu ve özel kuruluşlar tarafından atılan adımlar, Z kuşağının ve onu takip eden nesillerin daha adil, kapsayıcı ve geleceğe dönük bir toplumdan faydalanabileceği bir gelecek olan nihai hedefe doğru ilerlemeye yardımcı olacaktır.
Kaynak:
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.